Biz Styling Olursak Neler Olur?
- Kiralık Gazete
- 15 Şub 2013
- 3 dakikada okunur

Bu Hafta Deniz Ve Piknik Konseptini Seçtik Ve Konseptimize Senaryo Uyarladık. Keyifli Okumalar!

Ömer arabayı kullanırken Defne de gittikleri yanı deniz olan dışarıyı seyrediyordu. Saçları uçuşurken yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Sanki birden parlamaya başlayan masmavi denizle heyecanlandı Defne.
"Ömeer! Duralım burada!"
Ömer biraz şaşırarak sorgusuzca arabayı kenara çekti. Defne ona doğru dönüp dudaklarını öne doğru büzdü,
"Ömer şu denize baksana... Aşağı mı insek?"
"Burada mı?"
Defne masum masum başını salladığında Ömer güldü ve bir elini Defnenin yanağına koydu
"Burada duş falan yoktur Defne'm,rahat edebilecek misin?"
"İdare ederiz Ömer gittiğimiz yerde alırız duş hemen."
"İyi peki madem."
Defne sevinçle el çırparak Ömer'in dudaklarına bir öpücük kondurdu. Hemen arabadan inip gerekli malzemeleri aldılar. El ele tutuşup toprak yoldan sahile inerken Ömer neşeyle dolu sevgili karısına baktı. Defne elindeki çantayı sallayarak zıplayarak yürüyor gibiydi.
Sonunda sahile indiklerinde Ömer çantadan hasırı çıkarıp serdi. Üstüne de büyük şemsiyeyi açıp tişörtünü çıkardı. Altında zaten deniz şortu vardı. Defne kocasına beğeni dolu bir bakış attı. Ardından etrafa bakındı. Ömer'i gözleriyle yiyebilecek kimse olmaması onu rahatlatmıştı.
"E hadi madem." dedi Ömer başıyla denizi işaret edip. Defne elini çantaya attı ve masum masum elindekini salladı.
"Benim bunu giyinmem lazım."
"Defne içinde yok muydu senin ya?"
"Ay Ömer niye içime giyeyim yakıyor sonra. Ben şu köşede giyinirim."
Ömer yanaklarını şişirip etrafa bakındı ve kayalıkların orda oyuk gibi bir şey gördü.
"E gel buraya hadi. "
Defne o köşeye geçtiğinde Ömer havluyu alıp ona kabin gibi yaptı. Defne üstünü değiştirirken Ömer tedirginlikle etrafa bakıyordu.
"Defne çabuk ol!"
"Telaş yaptırtma bana Ömer! Kimse yok zaten dur bi."
"Ya gelirse biri! Defne neredeyse çıplaksın tedirgin oluyorum. "
Defne kıkırdadı ve giyindiği üstüne baktı.
"Tamaam!"
Ömer havluyu çekip Defneye baktı. Ardından omuzlarına sardığı havluyla onu denize çekiştirmeye başladı.
"Ya aşkım kimse yok zaten."
Ömer onu kendine çekip bedenlerini birbirine yasladı ve o Defnenin aklını başından alan ses tonuyla konuştu,
"Ne yapayım.. Esen rüzgardan sakınasım geliyor seni. Böyle güzel olmasaydın sen de."
"Yaa.." dedi Defne utanarak. Ömer üstündeki havluyu atıp onu yavaş yavaş denize çekmeye başladı. Ayakları suyun içine girdiğinde Defne suyun sıcaklığıyla biraz ürperdi. Ömer yüzünde mimik oynatmadan onu belinden tutmuştu, kendisi geri geri giderken Defneyi de çekiyordu. Deniz çok sakindi. Güneş yavaş yavaş tepeye tırmanıyordu.
Su ikisinide kucaklarken Ömer titreyen sevgilisini sıkıca sardı ve kendi boynuna gelene kadar ilerledi. Su Defneyi aştığında Ömer'e sıkıca sarıldı ve koala misali bacaklarını beline sıkıca sardı. Ömer gülerek Defneyi kalcalarından bebeği gibi kavradığında alınlarını birleştirdiler ve bu sözsüz akan aşk sohbetlerine devam ettiler.
^^^^^^^^^^^^

Defne Florensada buldukları tepelik çayırda kareli kırmızı beyaz örtüsünü çimlere sermiş, hasır piknik sepetlerinin yanında sırt üstü uzanmış beyaz bulutların süslediği gökyüzüne bakıyordu. Şehrin en sıcak ayı olmasına rağmen havadaki meltem ara ara üşümesine yol açıyordu genç kadının. Eline yanda duran kitabı alıp havaya kaldırdı ve okumaya başladı. Aşk ve Öbür Cinlerin aşk kısmına gelmişken birden kitapla kendisi arasına giren bir kafa dudaklarına uzun bir öpücük bahsetti. Defne kapanan gözlerini açmadan Ömer'in tenine sürtünen sakallarıyla korkacak bir şey olmadığını anladığında dudaklarını aralayarak öpücüğüne karşılık verdi. Kitap o sırada yana düştüğünde boşta kalan elleriyle Ömer'in yüzünü kavrayıp daha tutkulusunu ister olduğunda Ömer kendini geri çekip karısına göz kırptı. Defne uzandığı yerde doğrulup hemen eliyle saçlarını düzeltti. Ömer elindeki poşeti yere koyup bacaklarını öne uzatarak oturdu.
"Salatasız piknik olmaz dedin, bulabildiğim kadar aldım bir şeyler. Sen mi yaparsın ben mi yapayım?"
Defne poşeti açıp içindekilere bakarken konuştu,
"Ben yaparım sen de otur burda."
Ömer ona gülerek bakarken kaşlarını çattı.
"Noldu bir bozuldun gibi sanki ama? "
Defne omuz silktiğinde Ömer Defneyleyken atmaya alıştığı nadir kahkahalarından birini yankılattırdı.
"Defne'm, bu hamilelik seninle iyi oynadı gerçekten. Evimize kadar beklesek daha iyi olmaz mıydı?"
Defnenin elleri otomatikman karnına gittiğinde gülümsedi. Her konuda biraz hassaslaştığı, hormonlarının hızla çalıştığı,yeme isteğinin mide kotasını aştığı doğruydu aslında.
"Neyse hadi birlikte yapalım." dedi Ömer eline bıçağı alıp. Defne de ona katıldığında sakalaşarak salatalarını yapmaya koyuldular.
***
"Ömer nereye gittin? Bu nerden çıktı?"
"Atla hadi önüme etrafta tur atalım."
Defne önce yerde duran eşyalarına sonra etrafa baktı;
"Ama.."
"Bak şuradaki polisi görüyor musun? Bizim için göz kulak olacak. Hadi Defne, atla hadi."
Defne dudaklarını ısırıp ayağa kalktı ve bisikletin önüne yerleşti. Ömer önündeki beyaz ince boynu kokusunu içine çekerek öptükten sonra pedala yüklendi ve aşağı doğru hafif eğimli yoldan bisikleti bıraktığında Defnenin neşeli kahkahalı çığlığı çayırda yankılandı.
Comments